Cinsiyet İçi Rekabet
Cinsiyet içi rekabet kavramı, kaybedenin üzgün, yaralı ve eli boş kaldığı, kazananınsa muzafferane şekilde eşi kazandığı yüz yüze bir dövüşün resmini çağrıştırmaktadır. Zarar verici etkileşimleri de içeren erkekler arası doğrudan dövüş, Darwin’in cinsel seçilimin bir bileşeni olarak cinsiyet içi rekabet kavramıyla kastettiği şeyin aslında bir parçasıydı; fakat cinsiyet içi rekabetin birçok formu bu dramatik başa baş etkileşimi kapsamamaktadır. Rekabetin özünde doğrudan yüzleşme yoktur; bunun yerine rekabet, diğerlerinin de sahip olmaya çalıştığı sınırlı ya da daha iyi kaynakları elde etmek için evrilmiş davranışlardan meydana gelmektedir (Buss, 1988).
Erkek cinsiyet içi rekabetinin mantığı, hiç şüphesiz fiziksel çatışmaların ötesindedir. Statü hiyerarşisindeki pozisyon eğer bir eşi kazanmayı etkiliyorsa, bu durumda erkekler fiziksel çatışmaya girmeksizin statü ve rütbe için mücadele edeceklerdir (Buss, 2009). Kısıtlı sayıdaki kadını kendi eşleri yapmak için birbirleriyle yarışan erkekler, bu amaçla rakibi aşağılama (derogation of competitors) stratejileri izlemektedirler. Bu taktikler rakibin ekonomik kaynaklarını kötüleme, fiziksel gücünü küçümseme, başarılarıyla alay etme, sömürücü ve cimri olduğunu ve kadınları kullanmaktan hoşlandığını söyleme gibi davranışlardan oluşmaktadır. Ayrıca bazı erkekler, cezbetmek istedikleri kadının gözleri önünde rakibe karşı fiziksel üstünlük sergileyerek, onun sosyal statüsünü toplum nazarında küçük düşürmektedirler (Buss ve Dedden, 1990).
Kadınlarsa bilinen tüm kültürlerde fiziksel güzelliklerini arttırmak için birbirleriyle yarışmaktadırlar. Bunu bir eş çekme taktiği olarak kullanmanın yanı sıra (Buss, 1988), eşi elde tutma stratejisi olarak da kullanmaktadırlar (Buss ve Shackelford, 1997). Kadınlar rakiplerinin dış görünüşlerini erkeklerden daha fazla kötülemektedirler. Dedikoduyu kullanarak, hedef erkekler arasında rakip kadınların şişman, çirkin ve kırışıklara sahip olduğu iddialarını yaymaktadırlar. Erkekler babalık güvencesinin bir işareti olarak cinsel sadakate değer verdiklerinden, kadınların kötüleme taktikleri rakiplerinin cinsel davranışları üzerinde şüphe yaratmaya odaklanmaktadır. Bunlar rakibin önüne gelenle yattığını, ahlaksız olduğunu, cinsel ilişki için kolay ikna edildiğini ve kötü niyetli olduğunu söylemek gibi davranışlardır (Buss ve Dedden, 1990). Ancak bu taktikler erkeklerin kısa süreli ilişki peşinde olmaları halinde istenen sonucu vermemektedir. Bu yüzden kadınlar hangi stratejiyi izleyeceklerini eşleşme bağlamına göre ayarlamaktadırlar (Schmitt ve Buss, 1996). Anahtar nokta şudur ki, arzulanan erkekleri elde etmek adına kadınlar arasında yaşanan rekabet, erkeklerde olduğu kadar şiddetli ve acımasız olabilmektedir (Buss, 2009).
Kaynaklar
Buss, D. M. (1998). Sexual strategies theory: Historical origins and current status. The Journal of Sex Research, 35 (1), 19-31.
Buss, D. M. (2009). The great struggles of life: Darwin and the emergence of evolutionary psychology. American Psychologist, 64 (2), 140-148.
Buss, D. M. & Dedden, L. A. (1990). Derogation of competitors. Journal of Social and Personal Relationships, 7, 395-422.
Buss, D. M. & Shackelford, T. K. (1997). From vigilance to violence: Mate retention tactics in married couples. Journal of Personality and Social Psychology, 72, 346-361.
Schmitt, D. P. & Buss, D. M. (1996). Strategic self-promotion and competitor derogation: Sex and context effects on the perceived effectiveness of mate attraction tactics. Journal of Personality and Social Psychology, 70 (6), 1185-1204.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder